2 Nisan 2015 Perşembe

BAŞARI HİKAYELERİ'NİN EN BÜYÜĞÜ





Hayatı “çaresizliklerle” dolu bir adamın öyküsüdür!

7 Yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı.

8 Yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı.

10 Yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi.

17 Yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı.

24 Yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.

25 Yaşında sürgüne gönderildi.

27 Yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu. Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.

30 Yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti.

30 Yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.

37 Yaşında böbrek hastalığından Viyana’da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı.

37 Yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu dağıtıldı.

38 Yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.

38 Yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı.

38 Yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.

38 Yaşında en yakın beş arkadaşından üçü, onun Kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı.

39 Yaşında idam cezasına çarptırıldı.

Sonra ne mi oldu?

42 Yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu.

Okuduğunuz öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk’e aittir.

Kişisel sorunlar büyük başarıların önünde engel değildir.

Mustafa Kemal kişisel kurtuluş savaşı ile ülkeyi kurtarma savaşını birlikte götürebilmişti.

Atatürk başlangıçta tek kişiydi. Her şey bir insanla başladı. Her şey bir insanın beyninde başladı.
 Sonra diğer insanların katılımı ile büyüdü. Amaçlanan sonucun elde edilmesiyle de başarıya ulaşıldı.

Başlangıçta büyük hayalleri ama küçük hayatları vardı.

Kabuklarını kırıp kişisel sınırlarını yiyerek ilerlediler.

Kendilerine güvenlerinden başka başlangıç sermayeleri yoktu.




2 yorum:

  1. O kadar örnek bir başarı hikayesi varki ama bunu anlayacak insan sayımız bugünlerde cok az kaldı ve eminim yattıgı yerde kemikleri sızlıyordur tırnaklarıyla kazıyarak kazandıgı bu ülkenin ne hale geldiğini gördükçe kahroluyordur.ama pes etmek yok yeni nesil eminim bizden daha iyi sahip cıkacak vatanına en buyuk umudum bu.

    YanıtlaSil
  2. Türk kadınları olarak, cocuklarımıza geleceğimize ulu önderimizi en iyi şekilde aşılarsak bu olmayacak, milliyetçi vicdanlı olan bireyler ATATÜRK Ü unutamaz ona minnattarız yorumun için ayrıca teşekkür ederim..

    YanıtlaSil