Yaşam alanımızı gözden geçirelim..
Yaşadığınız ortamları ağır kimyasal içeren,nefes almasını engelliyor ise kaldırın!!ayrıca bedenimize sürdüğümüz kokuları da gözden geçirelim,yaşam alanımıza daha çok çiçeklendirelim bir toprak ve saksıya ne dersiniz?
Doğal ürünler kullanmak çok önemli...
Bir aktara gitmek mesela,doğal yağlardan bedeninize, saçınıza, ayaklarınıza, ellerinize,yüzünüze kremler yaptırın. Toprağı bedenimizi, en değerli yaşam ünitemizi kürlerle besleyip rahatlatmak! ışıldamak !
Masaj yaptırmak...
Bedenimize içinize bir güzellik yapmaya ner dersin! masaja gidin! Hiçbir şeyi düşünmeden gevşeyin, rahatlayın, bedeninizin arınmasına izin verin,size iyi baktığı için teşekkür etmenin bir şekli gibi sunun ona bu konforu, mutlu edin bedeninizi.
Yediklerimi hafifletip,serinletmek...
Bedenimizi yoran en önemli işlev sindirim'dir,bunun için yapmamız gereken daha hafif yemek detokslara yer vermek!
Negatif insanlardan uzak duralım...
Toksik maddeler bedene ne kadar zarar veriyorsa, toksik ilişkiler de ruha o kadar zarar veriyor. Bazı insanlar sadece söylenmek için ortada dolanıyor. Güzel şeylerden bahseden insanlarla çevreleyin gününüzü, çözüm aramadan sorun konuşan insanların size ağırlaştırmasına izin vermeyin. Uzaklaşın böyle insanlardan.
Telefon rehberinizi, e-postalarımızı temizleyelim...
Telefon rehberinizi ve eski mail'lerinizi gözden geçirin. İşi bittiği halde tuttuğunuz ne kadar mail var, artık görüşmediğiniz halde telefonunu tuttuğunuz ne kadar insan? temizleyin. Dışarıdaki yansımaları temizlendikçe, yüreğinizin de hafiflediğini göreceksiniz.
Yeni şeyler deneyelim...
Kocaman bir dünyada, ne kadar küçük bir çemberde yaşadığımızı fark etmeden günlerimizi geçiriyoruz bazen. Her gün çemberinizi bir arpa boyu genişletin: hiç yapmadığınız bir şey yapın. Hiç sürmediğiniz bir oje sürün, hiç konuşmadığınız bir insanla konuşun, tarzını sevmediğiniz için dinlemediğiniz bir müzik dinleyin, seçmediğiniz kahveyi seçin.
Gülümseyelim...
Gülümsemeyi seçin. Çiçeklenme mevsiminde olduğumuzu unutmayın. Somurtmayın, çiçek açın, gülümseyin, ışıldayın.
Bitirmediğiniz işleri bitirelim...
Bitirilmemiş işlerinize bir göz atın,Yarım kalan işlerinizi ya bitirin, tamamlayın, bütün ve tam olmalarına izin verin. Ya da elinizden ve ruhunuzdan zaten çıkmış olanlarla vedalaşın, ayrılın. Hesapları kapatın.
Kendinizi görün, kendinizi sevin...
Aynaya bakın. Gözlerinizin içine. Güzel yüzünüze. Tüm yaşanmışlıkların yüzünüzdeki ve bedeninizdeki izlerine. Baktığınız şeyi seviyor musunuz? Sevin. Eşsizliğini ve biricikliğini, özelliğini ve güzelliğini görmeye izin verin.
Size iyi gelen şeyleri hatırlayın...
Kendinize ve kalbinize güvenin. Huzur, eğlence, mutluluk, aşk, rahatlık, keyif, heyecan hissettiğiniz her an doğru yoldasın diyen kalbinizi duyun. Sıkıntı, acı, üzüntü, kıskançlık, öfke hissettiğiniz her an kalbinizden uzaklaştığınızı hatırlayın.
Mutluluk veren müzikleri dinleyin...
Evinizde, iş yerinizde, arabanızda mutlu şarkılar dinlemeye özen gösterin. Şarkıların sihrini hissedin. Mutlu şarkıların ruhunuza nasıl iyi geldiğini, hemen mutlulukları ve eğlenceyi hatırlattığını deneyimlemeye izin verin.
Sevdiğiniz işi yapın...
Yaptığınız işi sevin, sevmiyorsanız yapmayın, yapıyorsanız sevmenin yollarını bulun. Hayat mağduru, kader kurbanı olmak isteyen tarafınızı görün, geçirdiğiniz her saniyenin kontrolünün sizde olduğunu hatırlayın. Hayatın saniyelerden oluştuğunu unutmayın. İçinde olduğunuz her şartta en güzelini yapmaya çalışan tarafınızı harekete geçirin. Güzel bir ömrün istenilenleri bekleyerek değil, düşlenilenlere yürüyerek yaratıldığını unutmayın.
Kitaplarınızı gözden geçirin...
Artık okuduğunuz ve bir daha asla okumayacağınız kitapları bahar temizliğini bahane ederek okuyacak insanlara hediye edin. Tüm o eski bilincinizin taşıyıcıları koli koli hayatınızdan çıktığında hem evinizin, hem zihninizin, hem de ruhunuzun hafiflemesine keyifle eşlik edin. Hediye ettiğiniz her kitapta gülümsettiğiniz yüzler, aldığınız teşekkürler de cabası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder